AİLE OKULU PROJESİ EMİNE ERDOĞAN VE BAKAN ÖZER'İN KATILDIĞI PROGRAMLA KAMUOYUNA TANITILDI

12 Ağustos 2022 17:53

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Millî Eğitim Bakanlığınca Haliç Kongre Merkezinde düzenlenen "Aile Okulu Tanıtım Programı"nda yaptığı konuşmada aileyi, "içinde onlarca anlamı ve tecrübeyi barındırabilen çok zengin bir kelime" olarak tanımlayarak, şöyle konuştu:
 
"Aile dediğimizde sadece anne, baba ve kardeşleri değil; sevgi, şefkat, merhamet, dayanışma, kader birliği gibi birçok kavramı eş zamanlı anlıyoruz. Hayata dair tüm yargıları, anlamları, duyguları, millî ve manevi değerleri, zihnimize ve kalbimize ilk olarak bu eğitim yuvasında mühürleriz. Aile en büyük zenginliğimiz, dayanak noktamız, aidiyet duygusunu kazandığımız sığınağımızdır. Aile, sadece mensupları arasındaki ilişkiyi düzenlemez; toplumun gücünü, sıhhatini, ayrıca toplumsal ilişkilerin niteliğini belirler."
Aile kavramının sabit kalmadığına, tarihsel süreçte birçok değişim ve dönüşümden geçtiğine işaret eden Erdoğan, toplumu bir arada tutanın, üzerinde yaşadığı coğrafya kadar bireylerin buluştuğu ortak kültür, inanç ve değerler paydası da olduğunu dile getirdi. 
Emine Erdoğan, şunları söyledi:
"Üzülerek ifade ediyorum ki, aile kurumu tüm dünyada hedef hâline geldi. Hızla dönüşen dünyamızdaki çoğu değişim ne yazık ki aileden taraf değil. En başta, bir toplumun alametifarikası olan değerler küreselleşme karşısında tutunmakta zorlanıyor. Bireyselleşmenin hakim anlayış hâline gelmesi, bireyin aileden soyutlanarak öne çıkarılması, aileyi birbirine bağlayan eklem yerlerini törpülüyor. İçi doldurulmamış bu kavramlar, insanları bir bütünün parçası olduğu fikrinden hızla uzaklaştırıyor."
 
"Projenin, ailelerimizi olası risklere karşı çok daha dayanıklı hâle getireceğine inanıyorum"
İnsanın sadece kendine karşı değil; ailesine, toplumuna ve makro ölçekte tüm insanlığa karşı sorumlulukları olan bir varlık olduğunu aktaran Erdoğan, bilhassa tüm dünyanın evlere kapandığı salgın döneminde, yaşanılan bu erozyonun daha belirgin hâle geldiğini söyledi.
Kuşaklar arasında fark etmeden açılmış mesafelerin, aile iletişimindeki zayıflamaların, teknoloji bağımlılığı gibi yeni nesil bağımlılıkların farkına varıldığını aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İşte, bu ihtiyacı tam ve zamanında gören Millî Eğitim Bakanlığımız, Aile Okulu Projesi'ne aileyi güçlendirme motivasyonuyla başladı. Hem salgının toplum ve bireyler üzerinde oluşturduğu olumsuz etkiyi onarmayı hem de aile değerlerini ihya etmeyi hedefledi. Pilot bölgelerdeki çalışmaların tamamlanmasının ardından bu kursların şimdi ülkemizin dört bir yanında ailelerimizin istifadesine sunulacak olması gerçekten çok sevindirici. Bu projenin, ailelerimizi olası risklere karşı çok daha dayanıklı hale getireceğine yürekten inanıyorum."
Emine Erdoğan, insan ruhunun güzelliğinin sevgi, şefkat, empati, merhamet gibi değerlerle işlendikçe aşikâr olduğunu, tüm bu değer ve erdemlerin tatbik edildiği yerin aile olduğunu dile getirdi.
Çocukların kalpleri ve ruh dünyalarının, ailelerinin yaşam pratikleriyle şekillendiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hâlihazırda tüm dünyada, aileyi zedeleyen farklı yaşam tarzlarının bir moda gibi hızla yayılmasına direnebilen ender toplumlardanız. Bunun sırrı, başlı başına bir yaşam sanatı olan aile kültürümüzdür. Böyle zengin bir aile hayatının tüm insanlığa ilham verecek nitelikte olduğuna inanıyorum. Toplumumuzun özünü oluşturan bu ruhu geleceğe aktarmak hepimizin sorumluluğu. Aileyi hayatımızın merkezine almak, ona ihtimamla davranmak, aile içi iletişimizi latif hâle getirmek, hürmet makamındaki yaşlılarımızla ailemizi genişletmek gayreti içinde olalım. Değerlerimizle kucaklaşalım. Şunu hiçbir zaman unutmayalım ki güçlü aileler, toplumların bağışıklık sistemini oluşturur. Böyle toplumlar dış etkilere, ideolojik saldırılara, onu tahrip etmek isteyen tüm girişimlere karşı koruma altındadır."
Emine Erdoğan, tüm öğretmenlere ve eğitim camiasına, toplumun refahına adanmış emekleri ve fedakâr çalışmaları için minnettar olduğunu ifade etti.
 
7 ilde pilot uygulaması yapılan Aile Okulu 81 ile yaygınlaşacak 
Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, törende yaptığı konuşmada "Kütüphanesiz Okul Kalmayacak" projesinde 2 ay gibi kısa bir sürede 16 bin 361 kütüphane yapılarak projenin tamamlandığını söyledi. Proje kapsamında kütüphanelerdeki kitap sayısının da 28 milyondan 70 milyona çıkarıldığını anlatan Özer, yıl sonunda bu sayının 100 milyona ulaştırılacağını ve böylelikle öğrenci başına düşen kitap sayısının 7 olacağını belirtti. 
 
Bu yıl çocukları yalnız bırakmamak için yeni bir adım daha atarak ilk kez bilim, sanat, matematik ve İngilizce alanında yaz okullarını açtıklarını kaydeden Özer, Türkiye'nin tüm noktalarındaki kütüphanelerin ebeveynlere de hizmet verecek şekilde dizayn edildiğini, bu projenin de başarılı bir şekilde devam ettiğini dile getirdi. 
 
Emine Erdoğan himayesindeki ikinci projenin okul öncesi eğitim seferberliği olduğunu söyleyen Özer, okul öncesi eğitimin eğitimde fırsat eşitliğini artırmak, öğrencilerin bilişsel becerilerinin yanında sosyal becerilerinin de gelişmesi için önemli olduğunu vurguladı. Okul öncesi eğitimin "getirisi en yüksek ama yatırım maliyeti en düşük olan eğitim politikası" olduğunun altını çizen Bakan Özer, bu alanda yapılan çalışmaları şöyle özetledi:
 
"3 yaşta yüzde 14 olan okullaşma oranını yüzde 50'ye, 4 yaşta yüzde 35 olan okullaşma oranını yüzde 70'e, 5 yaşta yüzde 78 olan okullaşma oranlarını da yüzde 100'e çıkarmak için tüm Türkiye'de 3 bin yeni anaokulu ve 40 bin tane yeni ana sınıfı yapmak için yola revan olduk. Kısa sürede 1.110 bağımsız anaokulunu hizmete açtık. 10 bin yeni ana sınıfını da hizmete açtık ve on ay gibi kısa sürede bu ülkede yüzde 78 olan 5 yaştaki okullaşma oranlarını yüzde 93'e çıkarmanın mutluluğunu yaşıyoruz."
 
3 bin anaokuluyla ilgili planlamanın çok başarılı bir şekilde devam ettiğini belirten Özer, 3 bin hedefinin kat be kat aşılacağını söyledi. 
 
Özer, Çevre Dostu 1000 Okul projesine ilişkin de şu bilgileri paylaştı: 
 
"Tüm ilçelerimizde bir okul seçtik. Bin okulda güneş enerji sistemlerinden, çatılarda yağmur suyu toplama ünitelerine, yemekhane ve kantindeki organik atıkların dönüştürülmesinden, sıfır atık kütüphaneye kadar tüm alanlarda sisteme entegre edildiği okullar inşa ettik. Bu projeyi de 2 ay gibi kısa sürede tamamladık. Ve Külliye'deki kapanış töreninde tüm okullarımıza çağrıda bulunduk. Dedik ki proje çevre dostu bin okulla sınırlı kalmayacak. Bu okulları, o bölgede bulunan diğer okullara örneklik teşkil etsin diye yaptık. 2023 yılı sonuna kadar tüm okullarımızı çevrede dostu yapacağız." 
 
"Nerede Kalmıştık?" eğitim seferberliğinde ise eğitim hayatına devam edememiş kadınların bir şekilde tekrar eğitimle buluşmalarının sağlandığını aktaran Bakan Özer, "Bu projeyle birlikte yetişkinlerin 4 yılda liseyi bitirme şartını da iyileştirdik ve 2 yılda bitirme imkânı getirdik. On binlerce kadınımız eğitimlerini tamamladılar." diye konuştu. 
 
Bugünkü tören kapsamında pilot uygulaması İstanbul, Ankara, İzmir, Samsun, Adana, Şanlıurfa ve Erzurum olmak üzere 7 ilde yürütülen "Aile Okulu" projesinin genişletilerek 81 ile ulaştırılacağını belirten Özer, şunları söyledi: 
 
"Ailelerimize dokunan, onlara okul hizmeti veren, unuttuğumuz değerleri ailelere tekrar hatırlatan, aile iletişiminin tıkanan kanallarını açmalarında onlara rehberlik eden, çocuklarıyla iletişimlerini tekrar inşa etmek için yeni yaklaşımlarla onları desteklemeye çalışan aynı zamanda kültürel, ahlaki değerlerimizin tekrar hatırlatıldığı ve en önemlisi üzerinde toplum olarak durmamız gereken ama sadece bizim gençliğimizi, çocuklarımız değil; tüm dünya gençliğini tehdit eden internet bağımlılığının getirmiş olduğu maliyetleri tekrar düşünmemizi gerektiren bir aile okulu eğitimi inşa ettik." 
 
Hedef 1 milyon aileye ulaşmak 
İlk yardımdan çevre bilincine on farklı başlıkta dersler planlandığını ifade eden Bakan Özer, "Asıl odağımız, ailenin tekrar eski kültürel kodlarıyla barışmasını, birleşmesini sağlamak çünkü bir toplum, aileyi kaybederse her şeyini kaybeder. İşte o kültürel mirasın tevarüsü, medeniyet inşası dediğimiz her şeyin başlangıç noktası kadınlar ve ailemiz. Millî Eğitim Bakanlığı olarak 7 ilde pilotlamış olduğumuz projeyi içeriğini çok daha genişleterek bugün itibariyle 81 ilimize ulaştırmak istiyoruz. Ve hedefimiz 1 milyon aileye 2022 yılı sonu itibarıyla ulaşabilmek. Hepimiz seferber olacağız. Ailelerimize dokunacağız. Ailelerimizle hemhal olacağız." dedi.  
 
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal Sayar, "Hatıraların Evi" başlıklı sunumunda ailenin önemine ve çocuk ile ebeveyn ilişkisine dikkati çekti.
Konuşmaların ardından Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer ile eşi Nebahat Özer, Emine Erdoğan'a halk eğitimi merkezi kursiyerleri tarafından celi divani sanatıyla işlenmiş "besmele" tablosu hediye etti.
Emine Erdoğan, program öncesinde olgunlaşma enstitüleri ile halk eğitimi merkezlerinde tasarlanan ürünlerin yer aldığı sergiyi ziyaret etti, öğretmenler ve eğitmenlerle sohbet etti.
 
Aile Okulu Projesi
Çocukların sosyal, duygusal olarak desteklenmesi ve salgının onlar üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirilmesini hedefleyen Aile Okulu Projesi kapsamında veliler, aile okulunda aile içi ilişkiler, ev yönetimi ve çocuklara olumlu davranış kazandırma yöntemlerine ışık tutması amacıyla aile içi iletişim becerileri, çatışma ve stres yönetimi, bilinçli ve güvenli teknoloji kullanımı, bağımlılıkla mücadele, sosyal duygusal beceri gelişimi, akran ilişkileri, ahlaki gelişim, sağlıklı beslenme ve fiziksel aktiviteler, ilk yardım, çevre koruma bilinci'nden oluşan 10 farklı ders alıyor. 
 
81 ilde eğitimler tamamlanarak 1170 öğretmenin eğitici olduğu projede yaklaşık 50 bin aileye ulaşıldı.