BAKAN ÖZER VE BAKAN GÜL, ADALET MESLEKİ EĞİTİM MERKEZLERİNİN AÇILIŞINA KATILDI

28 Aralık 2021 15:18

Millî Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü bünyesindeki ceza infaz kurumlarında kurulan 18 adalet mesleki eğitim merkezi, törenle eğitime açıldı.
 
İzmir'de Foça Açık Ceza İnfaz Kurumundaki törende konuşan Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, meslek liselerinin geçtiği süreci hatırlatarak 1999'da "28 Şubat" uygulaması olarak hayata geçirilen katsayı uygulamasının imam hatip ve meslek liselerindeki eğitime yaşattığı travmanın 10 yıldan uzun sürdüğünü söyledi.
 
Katsayı uygulamasının kaldırılmasının ardından Millî Eğitim Bakanlığının mesleki eğitimi güçlendirmek için birçok adım attığını vurgulayan Özer, şöyle konuştu: "Bugün mesleki eğitimde şikayet edilen konuların çoğu o dönemin mirasıdır. 'Aradığım elemanı bulamıyorum, gelen eleman istenilen yeterlilikte değildir.' söylemi, retoriği tamamen eğitim sistemine yapılan dış müdahalenin iş gücü piyasasına ilettiği çok ciddi bir maliyettir. Allah'a şükür Millî Eğitim Bakanlığı hem imam hatiplerde hem mesleki eğitimde bu travmaların üstesinden geldi. Hem imam hatipler toparlandı hem de mesleki eğitim Türkiye'de geleceğin umudu olmaya başladı."
 
Kovid-19 sürecinde mesleki eğitimin önemi
Kovid-19 salgını sürecinde mesleki eğitimdeki üretim kapasitesi sayesinde maske, dezenfektan, yüz koruyucu siperlik, tek kullanımlık önlük, tulum, solunum cihazı, maske makinesi gibi ürünlerde toplumun ihtiyaçlarının karşılandığını belirten Özer, daha önce yılda 1-2 patent tescili alamayan mesleki eğitim kurumlarının artık yılda 200'ün üzerinde patent, faydalı marka ve tasarım tescili almaya başladığını dile getirdi.
 
Bakan Özer, şunları kaydetti: "İnşallah 2022 yılında da bu tescili alınan ürünlerin ticarileşmesiyle ilgili süreç gerçekleşmiş olacak. İlk defa dün itibarıyla Millî Eğitim Bakanlığı Ders Aletleri Yapım Merkezi, ihracat belgesi aldı. Mesleki eğitimde üretilen ürünleri dünyanın farklı noktalarına ihraç edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımız en son grup konuşmasında mesleki eğitimdeki üretim kapasitesini 2022 için 1,5 milyar lira olarak açıkladı. Şu anda biz 700-800 milyon bandında bir üretime geldik. 2018'de 217 milyondu. 217 milyonlardan 800 milyonluk bir banda geldik. İnşallah önümüzdeki sene de 1,5 milyar lirayı yakalayacağız."
 
Özer, mesleki eğitimdeki öğrencilerin bu süreçte kendi kapasitelerini artırırken gelir de kazandığını, bu yılın 10 ayında öğrencilere 42 milyon, öğretmenlere de 102 milyon liralık pay dağıttıklarını söyledi.
 
Bakan Özer, 25 Aralık 2021'de kanunlaşan 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu'nun çok önemli olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz, bir taraftan normal hayat içindeki mesleki eğitim merkezi kapasitesini artırmaya çalışırken diğer taraftan Adalet Bakanlığımızla ceza ve infaz kurumlarındaki tutuklu ve hükümlülerin mesleki becerilerini geliştirip maddi destek kazanma, zamanı verimli kullanma ve hüküm sona erdikten sonra sosyal yaşamla entegrasyon ve iş gücü piyasasına kolay geçişleriyle ilgili bir mekanizma tesis ettik."
 
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ise konuşmasında geçen yıl Sincan'da hizmete alınanla birlikte toplam 19 mesleki eğitim merkezinde eğitimin başladığını belirterek temel amaçlarının cezaların infazı sonrasında da bireylerin topluma katkı sağlaması olduğunu söyledi.
 
Ceza infaz kurumlarında okuryazarlığın artırılması için yürütülen seferberliğin sürdüğünü vurgulayan Gül, bu konuda Millî Eğitim Bakanlığı ve kurumlarında özveriyle çalışan personele gayretlerinden dolayı teşekkür etti. Bakan Gül, şöyle konuştu: "Hangi cezayı verirseniz verin, bu ceza bir gün infaz edilip, o kişi ceza infaz kurumundan çıkıp aileye, topluma, sosyal hayata karışacaktır. O kişinin bir daha o suçu tekrar etmemesi, topluma faydalı birey olması için bu çalışmalarımızı yapıyoruz. İnfazın asıl amacı da budur. Bu kişi topluma adapte olabilecek mi, toplumla bütünleşebilecek mi? Tüm çalışmalarımızı bu çerçevede ortaya koyuyoruz. Yoksa 'Ceza infaz kurumunun kapısından çıktı, ne hâlin varsa gör.' Bu anlayışın ülkemize, toplumumuza hiçbir katkısı olmamaktadır."
 
Bu yöndeki çabaların meyvelerini vermeye başladığını, hükümlülerin infaz kurumundan bir altın bilezik takarak çıkma ve onlarca meslek sahibi olma imkânına kavuştuğunu aktaran Bakan Gül, Foça Açık Ceza İnfaz Kurumunda geçen yıl 10 bin zeytin ağacı dikildiğini, 28 bin ağaçtan sofralık zeytin ve zeytinyağı üretildiğini, 100 bin zeytin ağacı dikme hedefinin bulunduğunu aktardı.
 
İnfaz kurumlarında okul sıralarından süt ürünlerine, mobilyadan sanayi ürünlerine varıncaya kadar geniş bir alanda çıraklık, kalfalık ve ustalık belgesiyle eğitim verildiğini belirten Gül, bu eğitimler sayesinde tahliye sonrası istihdama da önemli katkı sunduklarını ifade etti.
 
Bakan Gül, ceza infaz kurumlarında meslek edindirme anlamında iş yurtlarının önemli bir milat olduğunu, bu sürecin adalet mesleki eğitim merkezleriyle zirveye taşınacağına inandığını kaydetti.
 

"Tescili alan ürünlerin ticarileşmesi konuşulacak"

Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, İzmir'deki temasları kapsamında beraberindeki heyetle Foça ilçesinde esnaf ziyareti gerçekleştirip vatandaşlarla sohbet etti.

Ardından Konak Mithatpaşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesini ziyaret eden Özer, burada 14 mesleki ve teknik Anadolu lisesine ait ürünlerin yer aldığı sergiyi gezdi.

Bakan Özer, burada Çiğli 75. Yıl Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğretmen ve öğrencileri tarafından yerli imkânlarla üretilen motokaravanlarla yakından ilgilendi.

Daha sonra katılımcılara hitap eden Bakan Özer, böylesine güzel ürünlerin tasarlanmasının son derece keyifli olduğunu ve bu noktalara gelinmesinde öğretmen ve öğrencilerin büyük emeklerinin bulunduğunu aktardı.

Öğretmen, idareci ve öğrencilere çalışmalarından dolayı teşekkür eden Özer sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle Kovid-19 sürecinin başlangıcında mesleki eğitim bir destan yazdı. Herkesin can derdinde olduğu, kenara kaçtığı, sokaklara çıkmadığı bir ortamda mesleki eğitim öğretmen ve öğrencileri maskeden dezenfektana, yüz koruyucu siperlikten tek kullanımlık ürünlere, solunum cihazından maske makinesine kadar toplumun ihtiyaç duyduğu tüm ürünleri üreterek, ihtiyaç noktalarına ulaştırarak müthiş bir fedakarlık örneği gösterdi. Meslek liseleri sadece iş gücü piyasasının ihtiyaç duyduğu insan kaynağını yetiştirmekle kalmadı, olağanüstü koşullarda toplumun ihtiyacı için koşan, kara gün dostu olan bir okul türü olduğunu da gösterdi. Siz değerli öğretmenlerimiz ve öğrencilerimizi bu süreçte göstermiş olduğunuz fedakarlıklardan dolayı kutluyorum."

Mesleki eğitimde yeni bir döneme girildiğini hatırlatan Bakan Özer şunları kaydetti: "Artık mesleki eğitimde fikrî mülkiyet, patent, faydalı model, marka tasarım tescilleri konuşuluyor. İnşallah, önümüzdeki yıl da bu tescillerin ötesine geçilerek bu tescil alan ürünlerin ticarileşmesi konuşulacak. Mesleki eğitimde fikrî mülkiyetle ilgili kültür yaygınlaştıkça artık yüksek öğretimde de patent, faydalı model tasarım tescili ile ilgili büyük açılımlar olacak. Ülkelerin zenginliği, beşeri sermayesidir. Biz beşeri sermayemizin niteliğini ne kadar artırabilirsek ülkemiz o kadar güçlü olabilir. Ne kadar üretebilirsek o kadar güçlü oluruz. Mesleki eğitim, bu anlamda çok önemli bir eğitim türü. Yıllardan beri bu ülke için fedakârca, canla başla çalışan eğitim camiasının olduğu bir okuldur."

Özer, özellikle katsayı uygulamasından kaynaklanan mağduriyetlerin artık büyük oranda çözüldüğünü ifade ederek "Artık mesleki eğitim akademik olarak başarılı öğrencilerin tercih ettiği, geleceğe umut veren, okurken kazanç getiren, ayakları üzerinde duran öğrencilerin gittiği, Türkiye ve alanıyla ilgili fikri olan öğrencilerin olduğu bir okul türüne dönüştü. Ben bu noktaya gelmede emek veren siz değerli arkadaşlarımı kutluyorum." dedi.

Bakan Özer, Vali Köşger'i makamında ziyaret ederek yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı.

İlgili Fotoğraflar