SANAYİYLE İÇ İÇE MESLEK ÖĞRENEN GENÇLER İSTİHDAMA KAZANDIRILIYOR

06 Haziran 2019 16:19

Mesleki ve teknik eğitimde dünya standartlarını yakalamış, bilim ve teknoloji ışığında yüksek nitelikli bir eğitim anlayışıyla 2013-2014 eğitim-öğretim yılından beri faaliyetlerini sürdüren lise, öğrencilere "bilişim teknolojileri", "elektrik-elektronik teknolojisi", "motorlu araçlar", "kimya" ve "makine teknolojisi" olmak üzere 5 alanda mesleki eğitim veriyor. Ulusal veya uluslararası markaların sanayi yatırımları yaparak, modern atölyeler kurduğu okulda sanayiyle iç içe uygulamalı eğitim alan öğrenciler, kollarına "altın bilezik"lerini taktıktan sonra bu firmalarda staj yapma imkânı da buluyor. Mezun olan öğrenciler, staj yaptığı firmadan iş teklifi alarak, yüksek maaşlarla istihdama kazandırılıyor ya da tercihlerine göre, üniversitede mühendislik bölümlerinde eğitimlerine devam ederek akademik alanda kendilerini geliştirebiliyorlar. Okul, sanayi ile iş birliği içinde, ülke ekonomisinin ve iş yaşamının ihtiyacı olan nitelikli iş gücünü, çağdaş ve bilimsel temellere dayanan eğitim anlayışıyla birleştirerek, mesleki ve insani değerlere sahip, öz güveni yüksek, kendini sürekli geliştiren bireyler yetiştirmeyi hedefliyor. 
 
"Öğrencilerimiz kaliteli ortamda, üst düzey mesleki eğitim alıyor"
Okul Müdürü Aykut Akça, konuyla ilgili olarak okul sanayi iş birliği içinde sektörün beklentilerini karşılayacak iş gücünü yetiştirmek için çaba gösterdiklerini söyledi. Öğrencilere 10. sınıftan itibaren atölyede uygulamalı mesleki eğitim verdiklerini dile getiren Akça, son sınıfta ise öğrencinin haftada 2 gün okula, 3 gün de iş birliği yaptıkları firmalara staja gittiklerini kaydetti. Bilişim teknolojileri, elektrik-elektronik teknolojisi, motorlu araçlar, kimya ve makine teknolojisi alanlarında mesleki eğitim verdiklerini belirten Akça, "Bu alanların hepsinin sektörel karşılıklarında çeşitli düzeylerde iş birliklerimiz var. Motorlu araçlar bölümü bu açıdan çok yoğun ve zengin. Bu bölümde Mercedes Benz, Volkswagen, Bosch, Bridgestone, Lassa ve ÇETUR'un laboratuvarları var. Laboratuvarların içerisindeki donatılar tamamen son teknoloji, firmanın kendi bünyesinde yetkili servislerinde kullandığı cihazlar. Öğrencilerimiz çok kaliteli bir ortamda, üst düzey bir mesleki eğitim alıyor. Staj döneminde de yine o firmaların yetkili servislerinde staj yapıyor. Büyük oranda da iş teklifi alıyorlar." diye konuştu. Akça, okul sanayi iş birliğinin önemine işaret ederek, "Okul sanayi iş birliği şöyle bir kapı açıyor bize. Her şeyden öte okulun donatımı güncel. Bir öğrenci hiçbir şey görmeden, elini bir makineye değdirmeden mezun olmuyor. Çocuk iyi bir ortamda eğitim alıyor. Türkiye, özellikle endüstriyel anlamda yol katetmek, ithalattan kurtulmak, üretim ve istihdam olanaklarını artırmak ve kendi milli ürünlerini üretmek istiyorsa bunun yolunun mesleki eğitimden geçtiğini düşünüyorum." değerlendirmesini yaptı. 
 
"Çocuk mühendislik alanlarına ilgiliyse meslek lisesine gitmeli"
Mesleki eğitimde en önemli şeyin yaparak ve yaşayarak öğrenme olduğunu vurgulayan Akça, öğrencilerin atölyelerde aldıkları teorik eğitimi, anında pratiğe dönüştürerek, bilgiyi daha kalıcı hale getirdiklerini belirtti. Mesleki eğitimle ilgili bazı velilerin olumsuz kanaatleri olduğunu ifade eden Akça, sözlerini şöyle sürdürdü: "Eğer çocuk, teknik bilimlerle uğraşmak istiyorsa robotik, makine, motor, elektrik, yazılım, kodlama gibi mühendislik alanlarıyla ilgileniyorsa ve gelecekte bu alanda çalışmak istiyorsa meslek lisesine gitmeli. Mezun olduktan sonra gideceği bölümün üniversitesine devam etmek için 9. sınıftan itibaren kafasına onu hedef olarak koymalı. Meslek lisesinde bilgisayar bölümünde bilişim teknolojileri alanından mezun olup üniversitede bilgisayar mühendisliği okuyan bir öğrencinin Anadolu lisesinden gelip bu bölümü okuyan öğrenciyle ciddi farkları vardır. Meslek lisesi mezunu olup da mühendislik okuyanlar inanılmaz farklı. Çünkü uygulama imkânı bulmuş. Uygulama yapamayan bir mühendisle bir şey üretemeyiz. Uygulama bu ülkenin ihtiyacı olan şey. O da bizde var." Akça, meslek liselerinin hem devletin imkânlarıyla hem sektörün desteğiyle iyi bir noktaya geldiğinin altını çizdi. 
 
"Sanayi meslek lisesindeki uygulamalı eğitime ihtiyaç duyuyor"
Okulun istihdam oranlarının yüzde 50 civarında olduğuna ve mezun olan öğrencilerin kendi alanlarında işe yerleştirildiğine dikkati çeken Akça, "Meslek lisesi mezunu olmak çok değerli bir şeydir. Şu anda meslek lisesi mezunları istihdam olanağı olarak daha fazla tercih ediliyor. Çünkü sanayi, meslek lisesindeki uygulamalı eğitime ihtiyaç duyuyor." dedi. Meslek lisesi öğrencilerinin son sınıfta hem staj yapıp hem okula geldikleri için üniversite sınavına hazırlanmaya fırsat bulamadıklarından başarı oranlarının düşük olduğunu belirten Akça, şunları söyledi: "Meslek lisesinde son sınıfa gelen bir öğrenci, iş hayatına katılmak istiyorsa 5 gün staja gitmeli, okula gitmemeli. Akademik alanda kendini geliştirmek isteyen bir öğrenci ise stajını yazın veya 11. sınıfta yaparak, son sınıfta staja gelmesin, 5 gün okula gitsin. Biz ona son yıl matematik, fizik gibi bütün dersleri vererek, tamamen üniversiteye kanalize edebiliriz. Başarının bu şekilde artacağını düşünüyorum. 9. sınıfta mesleki eğitimle alakalı bir şey yapmadığımız için biraz vakit kaybı oluşuyor. Çocuk direkt 9'uncu sınıfta mesleki eğitime başlayabilir."
 
"Öğrencilerimiz mezun oldukları gün işleri hazır"
Motorlu Araçlar Bölüm Şefi Fatih Yamaç da 10'uncu sınıfta öğrencilere temel otomotiv eğitimi verdiklerini, 11'nci sınıfa ise otomotiv sektörünün önde gelen firmalarıyla yaptıkları iş birliği kapsamında, bu firmaların okulda kurdukları atölyelerde uygulamalı eğitime başladıklarını anlattı. Öğrencileri meslek sahibi yaptıklarını belirten Yamaç, "Bizim öğrencilerimiz mezun oldukları gün işleri hazır. O açıdan öğrencilerin meslek liselerine gelmelerini tavsiye ediyorum. Stajı bitirdiği zaman çalışma garantisi veriyoruz. Mezun olan öğrencilerimiz yardımcı teknisyen seviyesine geliyor." diye konuştu. Motorlu Araçlar Bölümü 10. sınıf öğrencisi Sefa Acar ise bu yıl uygulamalı mesleki eğitime başladığını, motorlu araçlar üzerinde temel giriş seviyesinde birçok şey öğrendiğini ve araçların birçok parçasını tanıdığını anlattı. Meslek lisesinin insanı dinamik hale getirdiğini ifade eden Acar, şunları kaydetti: "Liseyi bitirdiğinde hemen iş hayatına atılabiliyorsun. Kolunda bir altın bilezik aslında. Bu yüzden meslek lisesini tercih ettim. Okulumuzun motorlu araçlar teknoloji alanı oldukça gelişmiş düzeyde. Meslek lisesi beni yetiştirip belli bir seviyeye getirdiği için üniversitede de motorlu araçlar teknolojisi ve otomotiv eğitimimi geliştirerek, mühendis olmak istiyorum."