TOBB İLE

03 Şubat 2022 16:24

Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Bakanlık ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) arasında imzalanan protokol ile 54 ilde, 154 ilçede 154 okul yapılacağını belirterek, "Hakikaten bu, benim Bakanlık dönemindeki attığım şu ana kadar en güzel imza." dedi.
 
Bakan Özer, Millî Eğitim Bakanlığı ile TOBB iş birliğinde 154 okul yapımını da kapsayan "Ulusal Eğitime Katkı Protokolü için TOBB İkiz Kuleler Konferans Salonu'nda düzenlenen törendeki konuşmasında, TOBB yetkililerine bakan yardımcılığından itibaren Türkiye'de mesleki eğitimle ilgili kronik problemleri çözmedeki desteklerinden dolayı teşekkür etti.
 
"Son 20-25 yılın en büyük eğitim yatırım anlaşması"
Özer, "Bugün belki de son 20-25 yıl içerisinde Millî Eğitim Bakanlığı ile en büyük eğitim yatırım anlaşmasını imzalamak üzere burada bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorum." dedi. En zararsız, riski olmayan yatırımın eğitime yatırım olduğuna dikkati çeken Özer, Milli Eğitim Bakanlığı olarak beşeri sermayenin niteliğini artırmakla ilgili tüm bakanlıklar gibi gece gündüz demeden çalışmaya devam ettiklerini ifade etti.
 
"Son 20 yıl, eğitimde önemli dönüşümlerin sağlandığı, eğitim tarihinde devrimsel bir döneme karşılık geliyor." diyen Özer, gelişmiş ülkelerin çoğunun İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra 1950'li yıllarda eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranlarını yüzde yüze ulaştırıp son 70 yılda da eğitimin kalitesini artırmak için çabalarken Türkiye'nin ise eğitimde evrenselleşme sürecine geçebilmek için 2000'li yılları beklediğini anlattı.
 
"Ülkemizin eğitim sistemindeki toplam sayı, 150'ye yakın ülkenin toplam nüfusundan bile fazla"
2000'li yıllardan itibaren eğitimde okul öncesinden ilkokula, ortaokula liseye yükseköğretime kadar okullaşma oranlarını artırmak için devasa yatırımların yapıldığını aktaran Özer, eğitimdeki 2000'li yıllar ile son istatistikleri paylaşarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Devasa bir eğitim sistemine ulaştık. Ülkemizin eğitim sistemindeki toplam sayı, 150'ye yakın ülkenin toplam nüfusundan bile fazla. Onun için gelinen nokta hakikaten çok sevindirici. İddia edildiği gibi son 20 yıldaki yapılan yatırımlar, kaliteye rağmen yapılan yatırımlar değil, kalite merkezli, kalite odaklı. Bir taraftan derslik sayısı artırılırken eğitime erişim artırılırken aynı zamanda derslik başına düşen öğrenci sayısı ve öğretmen sayısı düşürüldü. Son 20 yılda ilköğretimdeki öğretmen sayısı 2 katına, ortaöğretimdeki öğretmen sayısı ise 3 katına çıktı ve 1,2 milyon öğretmenin yaklaşık yüzde 75'i son 20 yılda atandı. Onun için bu 20 yılın kahramanı olan, gerçekten eğitime her zaman bütçeden en fazla payı veren Sayın Cumhurbaşkanımızı burada minnetle anmak istiyorum, kendilerine şükranlarımı sunuyorum."
 
Kamu kaynaklarıyla yatırım değil, eğitime gönüllü paydaşlarla birlikte eğitim yatırımlarını yönetmenin çok kıymetli olduğunun altını çizen Özer, bu nedenle Milli Eğitim Bakanlığının en kadim ve en güçlü paydaşı TOBB'a başarılı çalışmalarından dolayı şükranlarını sundu.
 
Kendisinden önce konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun 1956'da 3 öğrenciye burs verilebilen bir noktaya işaret ettiğini aktaran Özer, "Bugün gelinen nokta inanılmaz. TOBB sadece burs değil, 300'e yakın okul, yeni yapacağımız 154 ilçede 154 tane okul, diğer taraftan TOBB ETÜ Üniversitesi ile yükseköğretime yapılan katkılar ve yurt dışında yapmış olduğu atılımlarla hakikaten büyük bir fedakarlık örneği gösterdiği gibi ülkemizde eğitimin kalitesinin artmasına da çok önemli katkılar sunuyor. Biz, MEB olarak TOBB ile iş birliği yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz." diye konuştu.
 
Mesleki eğitimde, 28 Şubat sürecindeki katsayı uygulamasının kronik bir sorun olarak Türkiye'de mesleki eğitimi enkaza çevirdiğini ifade eden Özer, mesleki eğitimi toparlamaya en büyük katkıyı da TOBB'un yaptığını vurguladı.
 
TOBB'un mesleki eğitimin güçlendirilmesi, iş birliği, iş gücü piyasasındaki beceri uyumsuzluklarının giderilmesi konusunda somut yatırımlar yaptığını, bir taraftan da know-how için çalışmalar yaptığını ve MEB'e yol gösterici olduğunu aktaran Özer, "Bakan yardımcılığım döneminde 81 ilde 81 mesleki ve teknik Anadolu lisesi projesi ile yola çıktık. O projemiz çok başarılı bir şeklide devam ediyor. 81 mesleki ve teknik Anadolu lisesi, 116 tane mesleki ve teknik Anadolu lisesine dönüştü." bilgisini verdi.
 
Mesleki eğitimin Türkiye'de mesleki ve teknik Anadolu liseleri ve mesleki eğitim merkezleri olmak üzere iki kanaldan ilerlediğini anlatan Özer, Türkiye'de iş gücü piyasasının küçük ve orta ölçekli işletmeler için çözüm noktasının mesleki eğitim merkezleri olduğunu belirterek, mesleki eğitim merkezlerinin Almanya'daki ikili mesleki eğitimin, ayrıca Selçuklu ve Osmanlı'dan gelen ahilik kültürünün de tecessüm ettiği bir eğitim olduğunu aktardı.
 
Bu merkezlerdeki eğitimi ve 25 Aralık 2021'de Mesleki Eğitim Kanunu'nda yapılan üç önemli değişikliğe ilişkin detayları paylaşan Özer, Anadolu Ajansına dün verdiği röportajda da kanundan önce mesleki eğitim merkezlerindeki öğrenci sayının 159 binden bir ayda 280 bine çıktığı bilgisini paylaştığını, bugün sabah itibarıyla rakamları kontrol ettiğinde ise rakamın 286 bine çıktığını gördüklerini aktardı.
 
Hedef, 2022 yılının sonuna kadar 1 milyon vatandaşı mesleki eğitim merkezleriyle buluşturmak 
Bakan Özer, şunları kaydetti:  "2022 yılının sonuna kadar 1 milyon vatandaşımızı mesleki eğitim merkezleri ile eşleştirmek, buluşturmak istiyoruz. Bunu da çok rahat bir şekilde yapacağımıza inanıyorum. Çünkü mesleki eğitim merkezine kayıt yaptırabilmek için yaş sınırlaması bulunmuyor. Vatandaşlarımız, doğrudan mesleki eğitim merkezlerine giderek kayıt yaptırabilecekler. İnanıyorum ki mesleki eğitim merkezleri ile ilgili yaptığımız bu dönüşüm, işveren tarafından dillendirilen 'aradığım elemanı bulamıyorum, çırak, kalfa gelmiyor' sözünü artık tarihin çöplüğüne atmış olacak. Artık küçük ve orta ölçekli işletmelerimiz, çok daha nitelikli bir şekilde işlerine odaklanarak ve tüm eğitim süreçleri devlet tarafından sübvanse edilerek çok daha iyi noktalara gelecek. Mesleki eğitim merkezinde bu dönüşüm ve sürecin bu noktaya gelmesindeki katkılarından dolayı ve bugün imza atacağımız 54 il, 154 ilçedeki 154 okulun ülkemize, milletimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum."
 
Konuşmaların ardından Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ile TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu Ulusal Eğitime Katkı Protokolü'nü imzaladı.
 
"Bakanlık dönemindeki attığım en güzel imza"
Bakan Özer, imza töreni sırasında, "Hakikaten bu, benim Bakanlık dönemindeki attığım şu ana kadar en güzel imza." değerlendirmesini yaptı ve Hisarcıklıoğlu ile törene katılan oda başkanlarına şükranlarını sundu.
 
"Vaka sayılarından dolayı yüz yüze eğitime ara vermeyeceğiz"
Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, eğitim öğretimde ikinci yarıyılın 7 Şubat'ta yüz yüze başlamasına ilişkin de açıklama yaptı. Kovid-19 salgınının tüm dünyada beklenmedik ekonomik ve siyasi dönüşümlere yol açtığına işaret eden Özer, hiçbir ülkenin Kovid-19 salgınına hazırlıklı olmadığını, eğitimin de bu süreçten en fazla etkilenen sektörlerden olduğunu ifade etti.
 
Türkiye'de yaklaşık 1,5 yıl eğitime, uzaktan eğitim platformlarıyla yola devam edildiğini, öğrencilerin yanında bu şekilde yer alınmaya çalışıldığını anlatan Özer, 2021-2022 eğitim-öğretim yılı itibarıyla haftada 5 gün tüm kademelerde yüz yüze eğitime kararlılıkla başladıklarını hatırlattı.
 
Birinci dönemin hiçbir kesintiye uğramadan nihayetlendirildiğine ve iki haftalık yarıyıl tatiline girildiğine dikkati çeken Özer, bu süreçte öğretmenlerin ve öğrencilerin büyük fedakarlıklar gösterdiklerini, öğrencilerin 5 ay her gün maskelerle ders dinleyip etkinliklere katıldığını anlattı.
 
Haftada 5 gün maskelerle ders veren öğretmenlerin, özellikle aşılanma oranlarının yüksekliği ile sürecin başarılı bir şekilde devam etmesinde çok büyük katkısı olduğuna işaret eden Mahmut Özer, "İnşallah 7 Şubat'ta yani pazartesi günü 81 ilde, tüm ilçelerimizde okul öncesinden liseye kadar tüm sınıf seviyelerinde yüz yüze eğitime aynı kararlılıkla devam edeceğiz. Yani Omicron salgını ve vaka sayılarından dolayı yüz yüze eğitime ara vermeyeceğiz." diye konuştu.
 
"En korunaklı yerler eğitim kurumları"
Bakan Özer, bu konu ile ilgili kamuoyunda farklı değerlendirmelerin yapıldığını dile getirerek, şunları kaydetti: "Biz son 5 ayda şunu gösterdik, tüm velilerimizle öğretmenlerimizle öğrencilerimizle bir toplum içerisindeki en korunaklı yerler eğitim kurumlarıdır. Okullar, sadece öğrenme yerleri değildir aynı zamanda gençlerimizin, geleceğimizi şekillendirecek olan nesillerin psikolojik, duygusal, kişisel gelişimlerinin de gerçekleştirdiği yerlerdir. Onun için inşallah 7 Şubat'ta tüm Türkiye'de ikinci döneme aynı kararlılıkla devam edeceğiz."
 
"TOBB olarak eğitime yönelik yapmış olduğumuz tüm yatımların ve desteklerin toplam hacmi 3 milyar 587 milyon liraya ulaştı"
Protokol imza töreninde konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, memleketin öncelikli meselesinin eğitim olduğuna inandıklarını, bu vizyonla yeni okullar kazandırmaya ihtiyaç duyulduğunu gördüklerini söyledi.
 
Hisarcıklıoğlu, "TOBB olarak eğitime yönelik yapmış olduğumuz tüm yatımların ve desteklerin toplam hacmi 3 milyar 587 milyon liraya ulaştı." dedi.
 
Hisarcıklıoğlu, nitelikli çalışan bulamamaktan ve mesleki eğitimin ihtiyaçları karşılamamasından hep şikâyet ettiklerini dile getirerek şöyle konuştu: "Mesleki eğitimde kamu-özel sektör iş birliğini artırmak, özel sektörün rolünü güçlendirmek istiyorduk. 20 yıldır gündemimizde bulunan hayalimiz gerçek oldu. Sağ olsun Sayın Bakan'ımız Mahmut Özer'den bu konuda hem büyük destek hem de önemli icraatlar gördük. Mesleki eğitimi cazip hâle getirmek üzere kendisinin Bakan yardımcılığı döneminde imzalanan ve Bakanlığı döneminde de hızlanarak devam eden bir ilki hayata geçirdik. Millî Eğitim Bakanlığımız ve TOBB ETÜ ile birlikte hazırladığımız Mesleki Eğitimde İş Birliği Protokolü'yle mesleki eğitimde reform hareketini, kıymetli Bakan'ımızla birlikte başlattık. Böylece, 81 ildeki 116 mesleki ve teknik Anadolu lisesini, gençlerimiz için umut ve uzmanlık kapısı hâline getirdik. LGS 2021'de, Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü kapsamındaki okullarımızdaki doluluk oranı yüzde 96 oldu ve bu, okulların tercih edilme anlamındaki başarısını gösterdi."
 
Törende, "Ulusal Eğitime Katkı Protokolü"nün yanı sıra "Mesleğim Hayatım İş ve Staj Programı Protokolü"nü de imzaladıklarını ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Bu kapsamda, Türkiye'nin büyük şirketlerini bu programdan yararlanmaya, meslek lisesi ve mesleki eğitim merkezlerinden stajyer öğrenci ve mezun almaya davet ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
 
İmzalanan protokollerin önemine dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti: "81 İlde 81 Okul projemizin sonuna geliyoruz ama burada durmuyoruz. Yeni ve daha büyük bir işe girişiyoruz. 154 ilçede 154 yeni okul için harekete geçiyoruz. Odalarımızın ve borsalarımızın faaliyet gösterdiği 154 ilçemize daha yeni okullar kazandırıyoruz. İlçelerimize hayırlı ve uğurlu olsun."
 
Hisarcıklıoğlu, bugüne kadar 153 eğitim tesisini ülkeye kazandırdıklarını, protokolü imzalanan 154 yeni okulla bu sayıyı 307'ye ulaştıracaklarını söyledi.